22 yıldır ülkeyi tek başına yöneten MHP destekli Ak Parti hükümetinin devleti nasıl bir felakete sürüklediğini görmemiz gerekir. Çok vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. Bugün asgari ücretli çalışanlarımıza reva görülen ücret, Türkiye’nin iflas ettirildiğinin açık göstergesidir. Ak Parti, iktidarda kaldığı 22 yıllık süre içerisinde Türkiye’nin hiçbir sorununu çözmediği gibi yeni sorunlar üretmiştir. Ak Parti’nin beceriksiz, iş bilmez, liyakatsiz kadroları sayesinde ülkemiz; devlet krizi, milli birlik krizi, ekonomik kriz ve göçmen krizi olmak üzere dört ayrı krizi ve bu krizlerin oluşturduğu tehditleri yaşamaktadır.
Türkiye bu duruma neden geldi? Artık toplum olarak, millet olarak, muhalefet olarak, iktidar olarak anlık düşünmekten vazgeçmemiz gerekir. Bugün yaşadıklarımız, dünün sonucudur. Dün verdiğimiz kararların sonucudur. Asgari ücretliye, emekliye, çalışanlara reva görülen sadakalar sonuç; ucube başkanlık sistemi ise nedendir. Kimse bize hikâye anlatmasın. Kimse bize yalanın siyasetini yapmasın. Artık ülke olarak gerçekleri konuşmamız gerekir. Tek adamlığı getiren ucube başkanlık sistemi yanlış bir sistemdi.
Biz İYİ Parti olarak kurulduğumuz günden beri bu akla ziyan sisteme karşı çıkarken, işte bugün bu karanlığı, bu ekonomik sefaleti, bu devlet krizini, bu milli birlik krizini yaşamayalım diye karşı çıkmıştık. Dün İYİ Parti’nin ileri sürdüğü bütün olumsuzlukları bugün yaşıyoruz.
Dünyada bir örneği olmayan bu ucube başkanlık sistemini getirenler ve bu sisteme evet oyu veren halkımız maalesef çok büyük bir yanlış yapmıştır. Bu sistem Türkiye’nin geleceğini karartmıştır. Türkiye’yi her yönüyle iflas ettirmiştir. Bu sistemle Türkiye yönetilemez. Başında kim olursa olsun yönetemez.
Türkiye’nin ve Türk ekonomisinin düzelmesinin yegâne yolu, bir an önce bu başkanlık sisteminden çağdaş demokrasiye, parlamenter sisteme geçilmesiyle mümkündür. Ekranlarda, meydanlarda milletin mağduriyetini dile getirmek yerine, bu sistemden Türkiye’yi kurtarma mücadelesi verilmesi gerekir.
İYİ Parti Trabzon İl Yönetimi olarak halkımıza sesleniyoruz. Toplumun her kesimine sesleniyoruz. Özellikle Ak Parti’ye oy vermiş olan kardeşlerime sesleniyorum. Bizleri dinleyin. Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu’nu dinleyin. Yalanlara kulak asmayın. Hakikatten uzaklaşmayın. Gerçek olan, ülkenin artık bu sistemle gitmediğidir. Gün geçtikçe batıyoruz. Felaketi görmenizi istiyorum.
Biz İYİ Parti olarak bu akla ziyan sistemi, bu ucube sistemi, bu başarısız sistemi, bu ülkeyi felakete sürükleyen sistemi değiştireceğiz. Bu sistemi değiştirmeden, bu anlayışı değiştirmeden; Türkiye’ye çağdaş demokrasiyi, parlamenter sistemi, bağımsız yargıyı getirmeden bu memlekette hiçbir şeyin düzelmesi mümkün değildir.
16 Nisan referandumunda bu sistem için verilen evet oylarının ülkemizi nereye getirdiğini gördünüz. Bu yanlıştan dönmeliyiz. Dünyada örneği olmayan bu sistemden artık vazgeçmeliyiz.
Bu ucube sistemi değiştirmek konusunda İYİ Parti olarak yalnız kaldık. Buradan halkımıza çağrıda bulunuyorum. Bize destek verin. Bize güç verin. Gelin hep beraber bu sistemden kurtulalım. Çözüm budur, çare budur.
Dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri; adaletle, özgürlükle, demokrasiyle, bağımsız yargıyla, hukukun üstünlüğüyle büyüdü, gelişti. Bugün yanlış bir şey söylemiyorum. Dünyanın kabul ettiği şeyleri söylüyorum.
Ak Parti’nin 2002’deki parti programından konuşuyorum. Ak Parti kurulduğunda bugün bizim savunduklarımızı savunuyordu. O gün Ak Parti adalet diyordu, partinin ismini bile adalet koydular. Hukuk diyordu, üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü diyorlardı. Yolsuzlukları, yoksulluğu ve yasakları kaldıracağını söylüyordu. Çağdaşlıktan, demokrasiden, din ve vicdan hürriyetinden bahsediyordu. Bunları söyleyerek iktidara geldiler. Sonra ne olduysa değiştiler. Söylediklerinin tam tersini yaptılar ve sonunda dünyada olmayan bir sistemi ülkenin başına bela ettiler.
Bu sistem sayesinde Türkiye iflas etti. Bütün istatistikler bunu gösteriyor. Bütün aklı başında ekonomistler bunu söylüyor. İnanın, Ak Partili yöneticiler bile özel sohbetlerinde bunu böyle söylüyorlar. Ben eminim ki Sayın Mehmet Şimşek bile bu sistemle bir şeylerin düzeleceğine inanmıyordur.
Halkımıza samimiyetle sesleniyorum: Davamız Türkiye davasıdır. Bir Türkiye hayalinin peşinde koşuyoruz. Daha yaşanır, daha müreffeh, daha huzurlu bir Türkiye istiyoruz. Türkiye’nin en büyük sorunu nedir derseniz; umut kıtlığı derim. Hayal kuramayan bir ülke olduk. Hayallerimizi yitirdik. Hayalini yitiren bir ülkeden kimseye hayır gelmez.
Verdiğimiz mücadele; demokrasi mücadelesidir, adalet mücadelesidir, hukuk mücadelesidir, özgürlük mücadelesidir. Refaha giden yolun özgürlükten, adaletten, hukuktan geçtiğini biliyoruz. Bu topraklarda ne kadar adalet, o kadar ekmek; ne kadar hukuk, o kadar huzur olacağını biliyoruz. Ekonomiyi düzeltmenin yolu bu sistemden kurtulmaktır. Ya özgürlük ya sefalet diyoruz.
Bugün sefaleti yaşıyoruz. Trabzon ise sefaletin sefaletini yaşıyor. Kişi başına millî gelirde Trabzon iller arasında 57. sırada. Trabzon ekonomik olarak çökmüş durumdadır. Trabzon, işsizliğin zirve yaptığı bir şehirdir. Çalışanların yüzde 80’inin asgari ücretli çalıştığı bir şehirdir. Trabzon’da huzur kalmamıştır. Trabzon, umutların yok olduğu bir şehirdir. Trabzon, hayallerin bittiği bir şehirdir. Trabzon, projelerin söz verildiği fakat projelerin başka illere kaydırıldığı şehirdir.
Tablo bütün açıklığıyla ortadadır. Açlık sınırının 20.500, yoksulluk sınırının 70.000 liraya dayandığı bir ülkede çalışanına ancak 22.104 lira asgari ücret verebiliyorsan bu memleket bitti demektir. Trabzon bitti demektir. Çalışanlarımız yaşarken öldü demektir.
Herkes elini vicdanına koysun, durumu değerlendirsin. Artık bu işin şakası kalmamıştır. Buradan kurtulmalıyız. Bu sefaletten kurtulmanın yolu bu tek adam rejiminden kurtulmaktır. Bu ucube sistemden kurtulma mücadelesi veren tek parti İYİ Parti’dir. Milletimizin bize destek vermesini istiyoruz. Verdiğimiz mücadelenin görülmesini ve anlaşılmasını istiyoruz. Biz burada samimi bir mücadele veriyoruz.
Derdimiz vatandır, derdimiz insanımızın huzurudur. Bütün milletimizi, bugüne kadar hangi partiye oy vermişse; bütün halkımızı siyasetin merkezinde, Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun liderliğinde bize destek olmaya davet ediyorum. Bize bir şans verin, İYİ Parti’ye güç verin. Burası milletin partisi. Burası çözümün adresi. Burası samimiyetin merkezi.
Bütün Trabzonluları amasız, fakatsız İYİ Parti’ye davet ediyorum. Saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum.