Trabzon ve Trabzonspor Haberleri

Başkan Pehlevan

GÜNDEM

SAĞLIĞIMIZLA OYNAMAYIN VE OYNATMAYIN!...

Türkiye’de son dönemde gıda maddelerinde yapılan sahteciliklerde büyük bir artış görülmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından atılan olumlu adımlara, yeni yasal düzenlemelere, artırılan cezalara rağmen, gıda da taklit ve tağşişten vazgeçmedikleri ortada! Hileye başvuran firmalar, daha fazla kazanç sağlamak adına tüketiciyi kandırmaktan, halkın sağlığı ile oynamaktan, gelecek nesillerimizi tehlikeye atmaktan çekinmemektedirler. Yaşatılan bu tehlikenin önüne geçmek elbette kolay bir süreç değil. Gıdadaki sahteciliğin önüne geçmek için öncelikle sıkı denetim ve ardından caydırıcı cezaların verilmesidir. Tarım ve Orman Bakanlığı 2024 yılında kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş ve değiştirilmiş taklit-tağşiş yapıldığı kesinleşmiş ürün sayısı ise 552'ye yükseldi. Bu hileli gıdalar tespit edilenler durduruldu, tespit edilemeyenler market raflarında sofralarımıza ulaşmayı bekliyor. Akıl almaz taklit ve tağşiş yöntemlerini görüyoruz. Cezalar ne kadar artırılsa da caydırıcı olmayabiliyor, çünkü işletme yaptığı hile ile yediği cezadan çok fazlasında kar elde edebiliyor. Bu nedenle taklit ve tağşişe ısrarla başvuran işletmelere faaliyetlerini durdurma gibi cezalar verilmelidir. İnsan sağlığına zararlı bu gıdaları tüketicilerimizin takip etmesi mümkün değil.

Taklit ve tağşiş yapan firmaların sanal ortamda açıklanmasından ziyade kesin kez kapatılmalı ve firma sahiplerinin yanında birinci derece akrabalarının da gıda üretimi yapmalarının engellenmesi gerekmektedir.

Gıda sektörünün büyük çoğunluğunu oluşturan küçük işletmeler iç denetimi sağlayacak olan ve anlamsız bir biçimde kaldırılan mühendis (Sorumlu Müdür) bulundurma zorunluluğundan muaf durumdadır. Bu durum gıda terörüne zemin hazırlamaktadır. Küçük işletmeler uygulanan resmi denetimlerin yanında iç denetim mekanizmasına dâhil edilmeli. Sorumlu Müdür Yönetici adı ne olursa olsun kapasitesine göre bir ya da birkaç işletmenin bir mühendis kontrolünde olacağı bir sistem kurulmalıdır.

Burada dikkat edilmesi gereken başka bir husus ise, yaşanan bu taklit ve tağşiş hadiselerinin temelinde üreticilerin gıda güvenliği bilincine sahip olmayışı. Gıda; üretiminden tüketimine her aşaması hassasiyet gerektiren, her aşamasında kontrol altında olması gereken, belli bir bilinçle hareket edilmesi gereken bir konu. Dolayısıyla gıda güvenliğinin ne olduğunu bilmeyen, gıda güvenliği bilincine sahip olmayan bir üreticinin daha fazla kazanç sağlamak maksadıyla türlü yöntemlere başvurması, bilinçsiz üretici için gayet normal bir durum. Okullarda gıda güvenliği derslerine ilave olarak belirli dönemlerde konferans ve bilinç artırıcı faaliyetler düzenlenmeli. Bu tür toplumsal projelerle birlikte toplumun bütün kesimlerinde gıda güvenliği bilincinin oluşmasının, yaşanan bu sorunların minimize edilmesi adına önemli bir adım olacaktır. Hileli gıdaların yaygın bir şekilde piyasada bulunması nedeniyle vatandaşın alışveriş yaparken bilinçli davranılmasının çok daha büyük önem arz etmektedir. Öncelikle alışverişe gidilmeden yasaklı ürünler listesine incelenmelidir. Açık ortamlarda satılan ürünler alınmamalı, paketlenmiş ürünlerde bilinen markalara ağırlık verilmeli. Rastgele yerler yerine, güvenilir satış noktalarından alışveriş yapılmalı. Satın alınan ürünlerin ambalajında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın üretim izninin bulunup bulunmadığına dikkat edilmeli. Ürünlerin son kullanım tarihlerine ve içeriğine özellikle dikkat edilmeli. Tüketicilerin alışveriş yaparken bu hususlara dikkat etmelerinin hem kendilerinin, hem de ailelerinin sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır.

Bakanlık tarafından yapılan resmi denetimlerin artırılması ve denetimlerin daha etkin hale getirilmesi gerekmektedir. Türkiye’de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kayıt sistemine kayıtlı yaklaşık 40 bin gıda üreten işletme bulunmaktadır. Bunu gıda ürünlerini üreten, dağıtan ve satan kayıtlı ve kayıt dışı olarak ele aldığımız zaman bu rakam yaklaşık 500 bin işyeri olmaktadır. Buna rağmen bugün itibariyle Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde yaklaşık 4 bin 600 gıda denetçisi, 1100 gıda mühendisi çalışmaktadır. Toplam 5 bin 700 denetim unsuru ile 500 bin işyerinin sağlıklı bir biçimde denetlenemeyeceği ve bu sayının acil olarak artırılması gerektiği açıktır.

Sektörde bunca sıkıntı yaşanırken, uzmanlık eğitimi alan gıda mühendisleri ile ziraat mühendislerinin etkin denetim sürecine daha fazla dâhil edilerek tüketicilerin sağlıklı gıdaya ulaşmalarını sağlamalıdır. Tüketicilerin alışveriş yaparken bu hususlara dikkat etmelerinin hem kendilerinin, hem de ailelerinin sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Tüketicilerimiz sahipsiz değil. Uygunsuzlukların tespitinde Tarım ve Orman Bakanlığınca yürütülen denetimlerin yanında, tüketiciler tarafından yapılan CİMER, Alo 174 Gıda Hattı ve Whatsapp (0 501 174 01 74) gıda ihbar hattı başvuruları neticesinde gerçekleştirilen denetimlerin de büyük payı bulunmaktadır. Bu bakımdan tüketicilerin bu başvurularını sürdürmeleri tüketici sağlığının en üst düzeyde korunması yönündeki çalışmalar için büyük önem taşımaktadır. Öte yandan Türkiye Tüketici derneklerine ve bu konuda çalışma yapan Sivil Toplum Örgütlerine müracaat etmeleri tüketici menfaatleri bakımından önem arz etmektedir.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.