Trabzon ve Trabzonspor Haberleri

Başkan Pehlivan: ''Geldi,Gelmez Olaydı''

GÜNDEM

Kahverengi kokarca; sokucu emici ağız yapısına sahip olan ergin ve nimfleri bir çok meyve ve sebzede emgi yaparak zarar yapar. En ihraç ürünümüz olan fındıkta ve ana tüketim maddelerimizden olan mısır soya domates biber gibi ürünlere de zarar vermektedir. Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi olarak yaklaşan tehlikeyi öngörüp her zaman olduğu gibi üretken odacılık faaliyetlerimiz kapsamında 2019 yılında Artvin Çoruh Üniversitesi Öğretim görevlisi Prof.Dr. Temel GÖKTÜRK “YAKLAŞAN TEHLİKE” ile 2024 yılındaki sempozyumda ise “GELDİ,GELMEZ OLAYDI” sloganlarıyla Trabzon’da iki ayrı konferans verdi.

Cemil Pehlevan ülkedeki yaşanan kahverengi kokarca sorunu hakkında yaptığı yazılı basın açıklamasında, ''Böcek Karadeniz’i istila etmiş durumdayken Kamu spotlarında “gördüğün yerde yok et!” sloganı ile çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bir kokarca değişik zamanlarda, keyfi gelince ortalama 20-30 lu gruplar 400 yumurta bırakmaktadır. Bu 400 yumurtanın ortalama 300 tanesi bir sonraki yıl ekstrem şartlarda her biride 300 adet dişi yumurta yumurtladığından hareketle 2024 yılındaki 300 adet dişi x 2025 yılında 300 adet dişi yumurta bırakacağından hareketle 2025 yılı sonu itibari ile 90.000 adet dişi böceğimiz olacak demek. “Gördüğün yerde yok et!” ve “Gelecek sene rahat et!!! “ Bu yöntem tabiki nüfusunu ne nüfuzunu azaltacaktır fakat asla nihai çözün değildir. Hesap ortada. Gelecek sene yada senelerde rahat edermiyiz siz karar verin!...''dedi.

Açıklamasının devamın da, ''Kahverengi kokarca fındık ürününün üçte birine zarar verdi. Ulusal Fındık Konseyi fındık rekoltesini 738 bin 851 ton Tarım bakanlığı ise 717 bin 851 ton olarak açıkladılar. Doğal olarak Bakanlık rekolteye göre levant kalite için kilogram başına 130 TL olarak Giresun kalite fındık için kilogram başına 132 TL fiyat belirlendi. Rekolte açıklayanlar acaba böceğin vereceği zararın riskini analiz edip ona göre mi bu rekolteyi açıkladılar. Bu riski göz önüne almadıkları bir gerçek. Çünkü çiftlerin onca emekten sonra mahsulünü TMO almıyor. Sonra tekrar fındığını araca yükleyip tüccar, tüccar gezip fındığını ucuz da olsa satmaya çalışıyor. Üretici araba kirasına mı yansın, çektiği çileye mi yansın. Dolayısıyla hem zamanını hem de elinde avucundaki parayı da araba kirasına yatırıyor. Bin bir emekle üretip konforlu odalarda oturup fındığa yön verenlere teslim ediyor. Lütfen konforlu odalarınızdan çıkıp çaresizlik içerinde kıvranan gözyaşı döken üretici ile göz temasına girin bakalım akşama rahat uyuyabilecek misiniz bakalım! Her zaman olduğu gibi KAZANANLAR kararı verenler oluyor. Hiç zaman geçirmeden fındık fiyatı güncellenmeli. Üreticinin gözyaşı dinmeli ve çiftçiyi mutlu edecek önlemler vakit geçirilmeden alınmalıdır.''

Acilen bu zararlı türe karşı bakanlığın önderliğinde bir mücadele takvimi oluşturulmalıdır. Mücadele sadece çiftçiye bırakılmamalıdır. Eylem planları revize edilerek çiftçiyi de mücadele uygulamalarına katacak projeler üretilmelidir.(Tuzağın,ilacın benden kampanyaları gibi.)

En kısa sürede sonuç alınabilecek mücadele yöntemlerine öncelik verilerek vakit kaybetmeden mücadeleye başlanmalıdır. Mücadelede tek bir metod yerine Entegre Mücadele yöntemi olarak birden fazla metod bir arada kullanılmalıdır. Tarım ve Orman bakanlığı kahverengi kokarcanın doğal düşmanı samuray arılarını doğaya bırakması kokarca popülasyonunu tabiki kıracaktır fakat zaman alacaktır.

• Böceğin kışı geçirdiği mekruh binalar, çatılar, kömürlükler gibi alanların ilaçlanması önem arz etmektedir. Buna yönelik mücadele uygulamaları tüm alanlarda yaygınlaştırılmalı, böcek erken ilkbaharda kışlaktan çıkmadan önce yapılmalıdır.

• Karton kutuların içerisine eski kumaş parçaları ile doldurarak evlerimizin etrafına koyarsak kışlamak için evlerimizden önce kutularda toplanacaklardır.

• Bu kapsamda Feromon tuzaklarına ağırlık verilmesi önemlidir. Çiftçinin ulaşması mümkün değildir. Erken ilkbaharda böceğin uçuşuyla birlikte asılması ve böceklerin yumurta koymadan önce yakalanması önem arz etmektedir…

• Prof.Dr.Temel GÖKTÜRK hocamız mor ışık tuzakları üzerinde çalışma yapılmaktadır.

Bu türle yapılacak kimyasal mücadelede ise;

• Ergin ilaçlamasında farklı, nimf ilaçlamasında farklı formülasyon kullanılmalıdır.

 • Aynı alanda hem ilaçlama hem de biyolojik mücadele yapılacaksa böceğin biyolojisi ile ilaçlama zamanı örtüşmelidir. (Yumurta döneminde ilaç atılmamalıdır.)

• Böceğe atılacak ilacın, formülasyonu, dozu ve nerelere atılacağı iyi bilinmelidir. Unutulmamalıdır ki; fındıkta sadece bu böcek zarar yapmıyor. Alanda zararlı böcekler üzerinde etkili olan doğal düşmanların da öleceği unutulmamalıdır.

En iyi çözüm bile kağıt üzerinde kalıyorsa ve uygulanmıyorsa hiçbir değeri yoktur. Çözüm için eylem gerekir. Bölgemizin ve Ülkemizin korkulu rüyası olmasını istemiyorsak; önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkabilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmalıyız. Aksi durumda ülkemiz ekonomisine, tarımına, ekolojisine ve insanımızın yaşam kalitesine büyük zararlar vermesi kaçınılmaz olacaktır.

Kahverengi kokarca ve diğer böceklerle mücadelenin Milli sorumluluk olduğu, sadece Trabzon’un değil bütün Ülke kurum ve kuruluşları, Sivil Toplum Örgütleri bu böcekle hep birlikte hızlı ve etkin bir şekilde mücadele ederek diğer bölgelere yayılmasının engellenmesi gerekir. Bu böcek polifag zararlı olduğundan bu böcekle mücadele etmenin ne denli zor hatta imkânsız olacağı ortada. Üzerinde titizlikle çalışılması gereken bir konu. Düşünmek bile istemiyorum, aksi bir durumda arzu etmesekte sivrisineklerle nasıl ki yaşam alanlarımızı paylaşıyorsak bu böcekle de maalesef yaşam alanlarımızı paylaşmak zorunda kalacağız.

Karar, karar vericilerin..''diyerek sözlerini bitirdi.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.