CHP Trabzon İl başkan yardımcımız Gönül Çağdaş’ın Kent Konseyi kongre süreci ve seçimleri hakkındaki bir basın açıklaması yaptı.
Çağdaş, “5393 sayılı Belediye kanununun 76. maddesi ve bu maddeye bağlı İçişleri Bakanlığı Kent Konseyi yönetmeliği, yeni yönetim anlayışında “halka” belediyenin görev alanına giren konularda kentsel hizmetlerinin yürütülmesinde ve denetlenmesinde destekleyici ve tamamlayıcı bir rol vermektedir” dedi.
Çağdaş, açıklamasına şu şekilde devam etti: “Bu nedenle artık katılım bir “haktır “ve yönetim içinde “halka “danışma bir zorunluluktur.
Trabzon Kent Konseyi halka danışma aracının en başında yer alan bir kanaldır bu kanal yeni kamu yönetimi anlayışının ve katılımcı demokrasinin yaygınlaşmasının var ettiği bir kanaldır. Ancak kent konseyinin bu işleri gerçekleştirmekte başarı sağladığı ne yazık ki söylenemez. 4 Temmuz 2024 tarihinde gerçekleştirilen seçimli genel kurul İdare Mahkemesine taşınmış “kapsayıcı bir genel kurul yapılması” yönünde iptal kararı çıkmıştır. 7 Ocak 2025 tarihinde tekrar yapılan genel kurul mahkemenin kararına rağmen Trabzon da kayıtlı 1400 dernekten ancak 372 delege ile genel kurula hazırlanmıştır. Büyükşehir Belediyesi delegeleri belirlerken hangi kriterleri neye göre değerlendirdiğini özellikle “İlgili Dernek” ibaresi hakkında kamuoyuna açıklama yapması gerekmektedir”
İZAHA MUHTAÇTIR
Çağdaş, Trabzon’da toplamda 1400 dernek bulunduğunu bunların 372’sinin delege olarak kabul edildiğine dikkat çekerek, “1400 dernek var olduğu kabul edildiğinde sadece 372 derneğin genel kurul delegesi olarak kabul edilip diğerlerinin kabul edilmemesinin kriteri izaha muhtaçtır.
Trabzon'da faaliyet gösteren bir dernek delege olarak kabul edilirken aynı nitelikte aynı amaçla bir başka isimde bir başka yerde faaliyet gösteren dernek delege olarak kabul edilmemiştir. İdare Mahkemesinin kapsayıcılık kararı yok sayılarak yapılan bu genel kurul usulsüzdür ve tekrar yargıya taşınmasının önünü açmıştır.
DEMOKRASİ VE ORTAK AKIL
Ortaya konan bu tutum yaşadığı kente, yaşadığı mahalleye karşı sorumluluğunu yerine getirmek için görev almak isteyen insanlar tüm güçleriyle Yerelleşme, Yönetişim ve Katılımın rolü sayesinde “Demokrasinin Okulu” sayılan Kent Konseyi ile yerel yönetimler arasında halk müzakereleri aracıyla demokratik sürecin iyi deneyimlenmesini engellemiştir. Bundan sonra gerçekleşecek hizmet süreci nasıl denetim altında tutulup yolsuzluklar engellenebilecek ortak akılla kararlar nasıl alınacak emin değiliz. Demokrasi ve ortak akıl kâğıt üzerinde cümlelerde yer almasını sağlamakla ve okumakla sağlanmıyor. Uygulamada görmek gerekir. CHP sinin emekçiye emekliye reva görülen sefalete karşı “kırmızı kart uygulaması “hak hukuk ve adaletin sağlanmaması adına burada da rahatlıkla adresine teslim edilebilir.
Tüm dünyada yerel ulusal ve uluslar üstü örgütlerde ve uluslararası insan hakları belgelerinde her insan “eşit ve özgür” doğduğu herkesin “insan hakları ve temel özgürlükleri” çerçevesinde bu haklara sahip olduğu ve “cinsiyete dayalı ayrımcılığın” da kabul edilmediği modern yaşama ,kalkınmaya güç veren en önemli hususlardan biri olarak hayatın her alanında “cinsiyet eşitliğinin “sağlanmasına yönelik çalışmalara öncülük eden ve savunucusu olan bir zihniyeti temsil edecek olan kent konseyi başkan ve yürütme kurulu bizlerin beklentisi ve talebidir" diye konuştu.