CHP Trabzon Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Sibel Suiçmez, Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bir dilekçe sundu. Dilekçesinde, TBMM’nin Anayasası’nın ihlal edilmesine, hatta bizzat kendisinin ihlal etmesine izin vermemesi gerektiğini belirten Suiçmez, TBMM’nin 1 Ekim 2024’te açılacak Genel Kurul oturumunda Anayasa Mahkemesi kararına uygun olarak Hatay milletvekili Şerafettin Can Atalay‘ın milletvekili olduğunun bildirilmesini ve Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca gerekenin yapılmasını talep etti.
"Milletvekilliğinin Düşürülmesi Yok Hükmünde"
Hatay Milletvekili Can Atalay, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan genel seçimlerde Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili seçilmiş ve TBMM’deki görevine başlamıştı. Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 3 Ocak 2024 tarihli kararı doğrultusunda Atalay’ın milletvekilliği, 30 Ocak 2024 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda okunan karar ile sona erdirilmişti.
Suiçmez, dilekçesinde CHP'nin bu sürece ilişkin Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunduğunu ve mahkemenin, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi işleminin Anayasa’ya aykırı olduğu yönünde karar verdiğini belirtti. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararının bağlayıcı olduğuna dikkat çekilen dilekçede, “Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi hukuki dayanağı olmayan bir işlem olarak yok hükmündedir” ifadelerine yer verildi.
“Anayasa Mahkemesi Kararları Bağlayıcıdır”
Dilekçede, Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda Atalay’ın milletvekilliğinin devam ettiği belirtilerek, "Anayasa Mahkemesi kararları tavsiye niteliğinde olmayıp, tüm kurum, kuruluş ve kişiler için bağlayıcıdır" denildi. Bu çerçevede TBMM'nin, Atalay’ın milletvekilliğini yeniden tanıyarak özlük haklarının iade edilmesi ve milletvekilliği kaydının yeniden yapılması gerektiği ifade edildi.
"Anayasaya Sadakat Şart"
Suiçmez, dilekçesinde TBMM’nin Anayasa’nın 81. maddesi gereği milletvekillerinin göreve başlarken ettikleri yemine sadık kalması gerektiğini vurguladı. Dilekçede şu ifadelere yer verildi: “Gazi Meclis, Anayasa’ya ve hukuk devleti ilkelerine uygun hareket etmek zorundadır. Aksi yönde bir tutum, hem Anayasa'ya hem de hukukun üstünlüğüne aykırılık teşkil eder ve demokratik meşrutiyeti zedeler.”