Cumhuriyetimizin ilk yıllarından beri üstlendikleri, bilim ve özgür düşünce ile yoğrulmuş “Cumhuriyet kuşakları” yetiştirme görevini fedakârca yerine getiren öğretmenlerimiz, bugün de bu kutsal görevi aynı inanç ve azimle yerine getirmektedir. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, “Milletleri kurtaracak olanlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.” diyerek ulusların medeniyet yolundaki yarışında en önemli gücün öğretmenler olduğuna işaret etmiştir. Eğitimsiz ve öğretmensiz toplumların “ulus” olamayacağı gerçeğinden hareketle, insanlığın her çağda, her türlü bilgisizlikten kurtularak bilim yolunda ilerleyebilmesi de ancak öğretmenler sayesinde mümkün olabilmiştir.
Eğitim kalitesinin olmazsa olmazı öğretmenlerin maddi ve manevi olarak rahat, özgür ve bağımsız olmaları gerçeğine rağmen öğretmenlerimiz, geçmişten gelen sorunların çözülemediği gibi bugün artarak gelen yeni sorunlarla karşı karşıya bırakılmışlardır. Ekonomik sorunların yanı sıra partizanlık, liyakat sisteminin işlememesi, keyfi uygulamalar ve kıyımlarla öğretmenler asli işlevlerinden uzaklaştırılmakta ve soğutulmaktadır. Mevcut siyasi iktidara muhalif olan öğretmenler, hükümetin gözünde sakıncalı görülmekte, atama ve tercihlerde yandaş sendikaların iki dudağı arasındaki sözcüklere kurban edilmektedir. Kendisini daha da yetiştirecek ve toplumda saygınlığını sürdürecek maddi olanaklardan yoksun bırakılırken, mesleki ve demokratik haklarını savunacağı örgütlenme hakları baskı ve sindirmelerle ellerinden alınmaya çalışılmaktadır.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen bizler, öğretmenlerimizin ulusumuzun en büyük kazanımı Cumhuriyet’in değerini özümseyerek, Atatürk ilke ve devrimlerinin yol göstericiliğinden ayrılmayarak, laik ve demokratik kuşaklar yetiştirme görevini yerine getireceklerinden kuşku duymuyoruz. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutladığımız bugün, bir bakıma kendimizin ve ülkeyi yönetenlerin kendilerini ve eğitim emekçilerine karşı tavır ve düşüncelerini sorguladığımız ve sorguladıkları gün olmalıdır.
Sadece bu vesileyle öğretmenlerimizi hatırlamak, her şeyden önce onların emeğine saygısızlık olur. Öğretmenlerimizin ve yaptıkları mesleğin önemi açıktır. Toplumumuzdaki her birey bu önemin her an farkında olmalıdır. Takvim yaprağındaki her günü bugünkü duygu ve düşüncelerle yaşamak dileğiyle öğretmenlerimize saygı, sevgi ve şükran duygularımızı sunuyoruz.
Bu duygularla başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ü özlem ve minnetle anarken; sevgi, emek ve özveri ile yeni nesillere rehberlik eden, onurlu meslekleriyle her zaman sevgiyle andığımız, saygın kişilikleriyle yüreklerimizde yaşattığımız tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularla kutluyoruz.