Trabzon Üniversitesi 6. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni Mahmut Goloğlu Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Törene; Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Erdem, Trabzon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu, Akçaabat Kaymakamı Yusuf Cankatar, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, akademisyenler, üniversite personeli ve öğrenciler katıldı.
İnsani, ilmî ve mesleki açıdan yüksek karakterli ve üstün nitelikli bireyler ile tercih edilen saygın bir üniversite olmak vizyonu ile yola çıkan Trabzon Üniversitesinin 6. Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Yıldırım “Türkiye’nin, dünyanın muasır medeniyetlerini yakalama ve aşma hedefine ulaşabilmesi ancak nitelikli bilgi ve nitelikli insan kaynağıyla, bu da nitelikli bir yükseköğrenim ile mümkündür. Nitekim Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı büyük dönüşüm ve hayata geçirdiği tarihî reformların en somut örneklerinin görülebileceği alanlardan biri de yükseköğretimdir. Yapılan yatırımlar ve kurulan yeni üniversitelerle üniversiteye erişim kolaylaşmıştır. Bugün 6. kuruluş yıl dönümünü kutladığımız Trabzon Üniversitesi gibi sayısı 100’ü aşan yeni üniversite ve fakülteler açılmış, enstitüler kurulmuş lisans ve lisansüstü eğitim imkânları yaygınlaştırılmıştır. Artık öğrencilerimizin üniversiteye girme yarışından ziyade, gönüllerindeki üniversite ve bölüm hangisiyse oraya yerleşme yarışı söz konusudur. Kemiyetten keyfiyete geçiş, yani kalitede yarış dönemi başlamıştır.
Bu yarışta üniversitelerimize düşen görev, öğrencilerimiz için en cazip, en talep edilen, en istenen fakültelere ve bölümlere sahip olmaktır. Bu konu özellikle yeni kurulan üniversitelerin cazibesini artırma yönünde ayrıca önem arz etmektedir.
Devletimiz fiziki kapasiteyi ve kontenjanları uygun düzeye çıkartarak, bunun bütün külfetini üstlenerek üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmiştir. Şimdi görev üniversite yönetimlerimizde ve hocalarımızdadır. Kendilerine sunulan bu kıymetli imkânları bilgi, fikir ve teknoloji üreterek, araştırma geliştirme faaliyetlerine yoğunlaşarak, sürekli ve bitmeyen bir enerji ile çalışarak ülkemizin kalkınmasında, muasır medeniyetlerin üzerine çıkma mücadelesinde üzerlerine düşeni yaparak değerlendirmeleridir.
Her iş gibi akademi de adanmışlık gerektirir. Kendisini bilime, üniversitesine, öğrencilerine adayan bir hocanın elde edemeyeceği hiçbir başarı yoktur. Yeter ki bilimin özünü oluşturan objektiflikten, hakkaniyetten, farklılıklara saygıdan uzaklaşılmadan hareket edilsin. Bununla birlikte bizi biz yapan değerlerimizi korumak ve yaşatmak, öğrencilerimize milli ruh aşılamak, onları devletini ve milletini seven ve gerektiğinde bu yüce değerler için fedakârlık yapabilecek bireyler olarak yetiştirmek de hocalarımızdan beklediğimiz görevler arasındadır. Şunu ifade etmeliyim ki milletin değerlerine saygılı olmakla bilimde en üst sıralara çıkmak, birbirinin alternatifi, birbirinin zıttı değildir. Tam tersine, dünyadaki tüm önemli üniversiteler ülkeleri ve toplumlarıyla sahip oldukları güçlü bağlar sayesinde bu konuma gelmişlerdir. Bizim kendi üniversitelerimizden beklediğimiz de işte budur. Bu anlayışın giderek güçlendiğini görmekten doğrusu memnuniyet duyuyoruz.
Ülkemizin verdiği çok yönlü mücadelede akademinin desteği olmazsa olmaz mesabesindedir. Sosyal bilimlerde, temel bilimlerde, mühendislik bilimlerinde, sağlık bilimlerinde güçlü bir altyapıya, güçlü bir desteğe sahip olmadan bir devletin sadece kamu kuruluşlarının gücüyle hedeflerine ulaşması mümkün değildir. Geçmişte ecdadımızın en parlak olduğu dönemde arka planda işte böyle bir gücün varlığını görüyoruz. Aynı şeklide batı ülkelerinin gerçekleştirdikleri atılımların da itici gücü, lokomotifi hep bilim dünyası olmuştur.” dedi.
Türkiye olarak şu anda bölgemizde ve dünyada çok büyük mücadeleler verdiğimizi ifade eden Vali Yıldırım “Avrupa’dan Afrika’ya kadar çok geniş bir coğrafyada ülkemize kılavuzluk edecek siyasi, sosyal ve ekonomik verilere, analizlere, öngörülere ihtiyaç var. Ülkesini geriden takip eden bir akademi lokomotiflik yapamaz, bunun için üniversitelerimizin önden gitmesi, öncülük etmesi lazımdır. Şayet biz herhangi bir konuda çalışmaya oturduğumuzda önümüzde çok güçlü bir bilimsel müktesebat bulamazsak, ancak el yordamıyla hareket edebiliriz. El yordamıyla iş yapmak da hem çok enerji ve zaman kaybettirir hem de maliyeti çok artırır. Bilimsel verilerle hareket etmek demek, nokta atışı iş yapmak, dolayısıyla kısa sürede büyük netice elde etmek demektir.
Bir hususu daha ilave etmek istiyorum: Ülkemizin, milletimizin ve insanlığın hizmetine sunulmayan, doğru mecralara aktarılmamış bilgi, odaların dört duvarı veya kitapların iki kapağı arasında kalmaya mahkûmdur. Biz değerli kaynaklarını bu şekilde hovardaca heba edebilecek bir ülke değiliz..
İnşallah genç Trabzon Üniversitemiz süreç içerisinde daha geniş bir kampüs ve daha ferah eğitim alanlarına kavuşacak, yıl yıl büyüyerek ülkemizin önde gelen üniversiteleri arasında yerini alacaktır. Buna gönülden inanıyorum.
Bu vesileyle Üniversitemizin kuruluşunda emeği geçen, bugüne kadarki süreçte idareci ve hoca olarak katkı veren herkese şükranlarımı sunuyor; sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Trabzon Üniversitemizin 6. Kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum.” dedi.