Teknik Direktörümüz, kaybettiğimiz için üzgün olduğunu ifade ederek, “İlk yarıda rakibimizin üstünlüğü vardı. Kaptanımız Uğurcan Çakır bizi ayakta tuttu. İkinci yarı itibarıyla oyunun büyük bir bölümünü yine dengede tuttuk. 60-65 arası 3 değişiklik yaptık ve 4-4-2’ye döndük. Buradaki amacımız rakip sahada topa sahip olup kenar ortaları biraz daha yapıp, dönen toplarla beraber rakip sahada oynamaktı. Bu oyun, özellikle bu seviyede, takım savunmasını beraber yapma, parçaları beraber tamamlama, baskıyı, şiddeti kullanma oyunudur. Süre gittikçe oyun disiplininden kopmalar başladı. Oyun disiplininden kopmak bireysel maç kazandırmıyor. Büyük bölümünde Kaptan yine ayakta tuttu bizi. 1-0 mağlup duruma düştük. Oyun disiplinine sadık kaldığın sürece tekrar oyuna girebilirsin. İki tane pozisyonumuz vardı 1-0’dan sonra. Bunları değerlendirsek belki maça gireceğiz. Ve sonra tekrar kopmalar başladı oyun disiplininden. Sonra 2-0 ve kırmızı kart oldu. Burada da oyun disiplinine sadık kalmamız gerekiyordu. Bireysel olarak istatistik yapmak, tabelada isminin yazması bir şey ifade etmez. O an oyun neyi gerektiriyorsa onu yapmak gerekiyor. Biz bunu bugün uygulayamadık. Rakip bizden üstün oynadı. Kaptan bizi oyunda tutmaya çalıştı. 1-0’dan sonra yakaladığımız 2 fırsat var değerlendirsek başka bir şey olacak. Üzgünüz. Taraftarlarımızdan özür diliyoruz. Rakibimizi tebrik ediyoruz. Şimdi Konferans Ligi Play-Off’u var, ona en iyi şekilde hazırlanacağız” dedi.
Teknik Direktörümüz, sosyal medyada telefonunun servis edildiğini ve bunun doğru bir davranış olmadığının altını çizerek, “Dün basın toplantısında aslında üsluba uygun ifadeler kullandığımı düşünüyorum. Geçmişle ilgili konuşmak istemiyorum. Büyük bir camiada çalışıyorum, bu camiayı çok iyi temsil ettiğimi düşünüyorum. Bu şık ve doğru değil. Telefonum servis edilmiş, aynı zamanda sosyal medyaya da verilmiş. Sağduyulu taraftarımızın bunu yapmadığını düşünüyorum. Dün kullandığım ifadeyi tekrar kullanıyorum; organize bir kötülük. 5 maç, 2’sini kazandık, 2’sini kaybettik, birini berabere kaldık. İyi değiliz, bunu söylüyorum. Burada çok güzel duygular yaşadık. Daha iyi olacağımızı biliyorum. Ama lütfen rica ediyorum telefonumu rahat bıraksınlar. Sosyal medyaya telefonumu verenlerin gerçek Trabzonlu olduğunu düşünmüyorum ve bir futbolsever olduğunu da düşünmüyorum. Bunlar benim üzüntü duyduğum konular. Mücadeleme devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
Trabzonspor’un hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini vurgulayan Avcı, “Şu an itibarıyla yeni bir organizasyon oluşturuyoruz. Maç kazandıkça bu daha da hızlı olacak diye düşünüyorum. Her türlü görüşe saygı duyuyorum. Taraftarlarımızın duygularını çok iyi biliyorum. Şu anda inişli çıkışlı ama lig daha yeni başladı. Futbola baktığınızda herkes çok çabuk hedefine ulaşamıyor. Bizim ligimizde de benzer şeyler yaşanıyor. Biz de bunlardan birini yaşıyoruz. Ama Trabzonspor inatçıdır, vazgeçmez. Sanki böyle düştü gibi gösteriyorlar ama öyle değildir. Bunu yakın zamanda herkes görecek” sözlerine yer verdi.
Abdullah Avcı, açıklamalarının son bölümünde şu ifadelere yer verdi: "Edin Vişça’nın ayağının arkasında bir tutma vardı. Risk almak istemedik. Sakatlığından dolayı bugün öyle bir karar almak zorunda kaldık."