Teknik Direktörümüz Şenol Güneş'in maç sonu değerlendirmeleri
Teknik Direktörümüz Şenol Güneş, Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu’nun 19. haftasında oynadığımız Onvo Antalyaspor maçı sonrası değerlendirmelerde bulundu.
Farklı kazandığımız için mutlu olduğunu dile getiren Teknik Direktörümüz Şenol Güneş, “Bugün sahaya çıktığımız duygularımız ve oyun anlayışımız ilk 15 dakika olumsuzdu. Ondan sonra tamamında hâkim olduğumuz bir oyunla farklı kazandık. Bütün oyuncuları tebrik ediyorum. Oynayanı, geleni, daha sonradan gireni. Hem mutlu oldular, hem hak ettiler hem de umut verdiler. Bu zaten istediğimiz bir şeydi. Hem gol yemedik hem de fazla gol attık. Bazı değişimlerin oyuncu üzerinde olumlu katkı yaptığını düşünüyorum. Özellikle Perdo’nun üç gol atması sevindirici. Ben de dışarı aldım onu; “Üç tane niye attın, daha önce niye atmadın?” diye. Öyle bir oyuncu oldu zaten. Güzel goller attı yani. Hem kafayla, hem ayakla. Savunmada da hücumda da iyi. Vişça da çok iyi işler yaptı. Oyun katkısı olarak solda Tony yaşına ve tecrübesine rağmen katkıları iyiydi. Tüm takım aslında olumluydu. İlk 15 dakikada tam tersine uyur gezer gibiydik. Top kaybı yaptık, geride her rakibin çıkışında karşılayamadık ama diğer taraftan gol yemeden kazanmak önemliydi. Seyircimizin desteği, oyuncularımızın gayreti hak edilen bir galibiyet oldu. Umarım ki bunu seri hâline dönüştürebiliriz. Çünkü burada bu bitti. Yeniden başlamak durumundayız. Nasıl daha önce kaybettiğimiz maçları geride bıraktık, şimdi de kazanılan maçı geride bırakıp oyunda neler yapabileceğimizi de kupa maçında yaptık, burada yaptık. Hatta Samsun’da oyun olarak yaptık. Kasımpaşa’da oyun olarak, Galatasaray maçında oyun olarak yaptık. İyiyi, kötüyü biliyoruz. Doğruyu, yanlışı biliyoruz. Orada mesafe alırsak çok daha iyi olacağımızı düşünüyorum. Her gün yenilenmek lazım. Sivas maçı yeniden bir başlangıç olması gerekiyor” dedi.
Eren Elmalı hakkında çıkan transfer iddialarıyla ilgili de konuşan Güneş, “Sağ tarafı bugün çok iyi kullandık. Solda da Tony top saklaması, katkıları büyüktü. Eren de iyiydi. Eren de bizim için önemli bir oyuncu. Oyuncu olarak özellikleri fazla. Pedro da zaman zaman tartışıldı. Bu oyuncular yaşları itibarıyla genç; karakter olarak çok iyiler. İyi insanlar, futbol oynamayı seviyorlar ama duygu kırılmaları yaşıyorlar. Zaman zaman oyun hataları onlara bir güvensizlik getiriyor. Pedro her geçen gün mesafe aldı. Eren’in de olabileceğini düşünüyorum. Olup olmayacağını bilmiyorum ama şu andaki durumu transferle ilgili gündeme geldiğinde de geçen hafta konuştum kendisiyle. Böyle bir şeyin var olduğunu söyledi. Kulüp tarafından da duydum. Benim düşüncemi soruyorsanız, söyleyeceğim şey şu: Benim oyuncum, mukaveleli oyuncum şu anda sahada olmalı. Oranın da en iyisi durumdaysa oynatırım onu. Bu Milli Takım oyuncusu.Transfere gelince kulüpler teklif yapabilirler. Onu kulübe yaparlar. Kulüp de konuşur ama oyuncuya teklif yapılmaması lazım. Oyuncu benim oyuncum. Ben gitmesini istemem. Yönetim de vermek istemez ama oyuncu gitmek istiyorsa o zaman teknik taraftan ekonomi tarafına geçer. Gittiği zaman da yeni bir oyuncu almak durumundayız. Bu da bir bedeldir. Alacak kulüp de bunu düşünmelidir. Ben bu kulübe teklif yaparken kendin aldığın zaman bir oyuncuya nasıl bir para verirsin? O taraflarını pazarlık için söylemiyorum. Bu doğru bir şey değil. Bu tarafından doğru değil. Oyuncuyla konuşmak doğru değil. Oyuncu da konuşuyorsa hata yapar. Oyuncu benim oyuncum. Problem oyuncuyu bırak. Problem çıkarını bırak. Sakatı bırak. Oynamayanı bırak. O zaman boşta kalırız. Başkana da hak veriyorum. İşte oynayan oyuncu niye bırakıyorsunuz? Oyuncu gitmek istiyorsa zor durumda kalıyorsunuz. Eğer bir oyuncu gitmek istiyorsa, size de söyledim, oyuncu gidebilir ama bunun şartları ekonomiktir, tekniktir. Teknik olarak niye gitmesini istemem ama ekonomik olarak kulübün menfaati varsa değerlendirilir. O sonraki iş. Aynı şekilde takımda olup da büyük paraya mal olmuş bir oyuncu oynamıyorsa yine gitmesini isterim. Kulüp de gönderebilir. Oyuncu istiyorsa değerlendirilir. Gidemez, gitmemeli. Alacak olan kulüpler de bunları bilmeli. Yoksa böyle kafa karıştırarak yapılan işler doğru değil. Bilmiyorum tabii ne olacak, gelişmede de bilmiyorum ama şu anda ben dün kendisiyle de konuştum. Bugün de sordum. Yani şu anda herhangi bir sonucu olan bir şey yok. Ama konuşulmuş olduğunu biliyorum. Eğer konuşulmuşsa, bitmiş olması gerekiyor. O zaman alacak olan parasını verir. Kulüp menfaatine bakar, sonra gider kulüp başka oyuncu alır. Birini bırakıp da onun yerine alırken bana bedava oyuncu verse de o zaman ben de para istemem. Benim kendi kanaatim bu” ifadelerini kullandı.
Hakemlerle ilgili de görüşlerini dile getiren Güneş, “Zamanla ilgili soru işaretleri fazla, ama oyun olarak bir gelişim olduğunu düşünüyorum. Daha önce kaybettiğimizde de söyledim. Mesela Alanya maçında çok iyi bir ilk yarı geçirdik. 1-0 öndeyiz. Bir penaltı oldu, oyun tersine döndü. İkinci yarıda 15 dakika kötü oynadık. Ondan sonra on kişi kaldık ve kazanamadık. Bu tip maçlar kaybettik. Son dakikada kaybettiğimiz maçlar oldu. Bugün söylemeyeceğim ama hafta içinde kupa maçında hakemlik camiasında yapılan anormal hataların sıkıntısını gördük. Bu konuyu gündeme getirmek için söylemiyorum, ama o kadar büyük hatalar yapıldı ki… Örneğin, çarşamba günü kötü yöneten bir hakem bugün yine maç yönetiyor. Hakemlere karışmak için söylemiyorum ama hakem hatalarını çok gördük. Bir maçta, iki maçta olur; ama beş-altı maçta olunca insan sorguluyor. Attığımız gollerin verilmemesi, penaltıların verilmemesi gibi durumlar… Bugün de bazen baktığınızda, neden biz daha maçın başında sarı kart görüyoruz da rakibe verilmedi diye düşünüyorsunuz. Fauller değişmiş gibi. Hakemlik camiasının eleştirisini yapmıyorum. Genç hakemleri koymak güzel bir adım. Yabancı hakem ya da kadın hakem getirebilirsiniz. Ama hakemlere yazık oluyor. Anormal kural hataları yapılıyor. Bugün de yapıldı, daha önce de yapıldı. Aynı pozisyonda farklı kararlar veriliyor. Bu durum, hakemlik camiasına güvensizlik getiriyor. Oyuncularımız bu konuda saygılı davranıyor. Onlara “Hocam bize yardımcı ol” diyorum. Ama bu hatalar devam ederse kimse kimseye yardımcı olamaz. O kadar büyük yanlışlar var ki… Rakip oyuncu atağa çıkmış, topu bırakmış, bizim oyuncumuzu dışarıdan itiyor ve faul bile çalınmıyor. Bunları göremiyorsanız, benim goller ya da penaltılarla ilgili konuşmama gerek yok. Bu hataların düzelmesi lazım. Bizim lehimize hiçbir yanlışlık olmadı. Bu yüzden bu konuyu kapatmak istiyorum. Takımın genel bir olumsuzluğu yok ama bulunduğumuz durum iyi değil. Bu maçı kazansak bile Sivas maçını da kazanmamız gerekiyor. Arkasından diğer maçlarla bir ivme yakalayabiliriz. Daha önce de söyledim, şu an kuyudayız. İpimiz var ama kısa; o ipi uzatıp kuyudan çıkmaya çalışıyoruz” sözlerine yer verdi.
Teknik Direktörümüz Şenol Güneş açıklamalarının son bölümünde şu ifadeleri kullandı:
Edin Vişça’yla konuştuk. Şu anda bizim oyuncumuz. Devam etmek istediğimizi söyledik. Zaten devam etmeyeceğimiz oyuncuları daha önce açıkladık. Siz de biliyorsunuz, dört oyuncu söyledik. Şu an elimizdeki hiçbir oyuncuya “Seneye seninle devam etmek istemiyoruz” demedik. Edin Vişça bizim için değerli bir oyuncu. Çok faydalı. Bu maçla ilgisi yok. Zaman zaman sakatlık geçirdi, bazen iyi oynamayabilir. Ama karakteri ve uyumu açısından bir sorun yok. Trabzonspor geniş bir kadro oluşturmak zorunda. Oraya başka oyuncular da alınabilir, ama bu Edin Vişça’nın değerini düşürmez. Pedro ile uyumu konusunda şunu söyleyebilirim: İzleyenler güzel futbol ve goller görmek istiyor. Bunlar olduğunda mutlu oluyorlar. Hatalar yine var ama biz o hataları görüyoruz. Siz golleri görüyorsunuz, ama benim daha çok oyun tarafı hoşuma gidiyor. Yine de eksiklerimiz var. O pasları daha fazla yapabiliriz. Mesela Batagov geriden mükemmel paslar attı. Defanstaki oyuncular topu oyuna soktuğunda başka bir oyun oluyor. Lundstram da oyun aklıyla iyi oynuyor.
Savic’in dönmesi önemli, ama henüz başlamadı. Okay’ın dönmesi de önemli, ama o da henüz başlamadı. Forvette şu anda Draguş var. O da henüz katılmadı. Ama bunlar olsa bile transferlerden vazgeçmedik. Görüşmeler sürüyor. Teknik ve ekonomik açıdan değerlendirme yapıyoruz. Eksik kalan oyuncular, genç oyuncular ve sakatlıklar nedeniyle bedeller ödedik.
Alacağımız oyuncuların pozisyonları belli. Mesela Eren’e teklif geldiğini duyduk. Eğer giderse bir bek alalım mı, almayalım mı diye düşüneceğiz. Eğer gitmezse neden alalım? Şu anda oynayan ve takıma yararlı olan hiçbir oyuncuyu bırakmayı düşünmüyoruz. Buna Eren de dahil. Ama Eren ya da başka bir oyuncu gitmek isterse, ekonomik olarak değerlendirip onun yerine bir oyuncu almak durumundayız. Bu konuda netim. Bunun gizli bir tarafı yok.