Teknik Direktörümüz Nenad Bjelica, Trendyol Süper Lig’in 3. haftasında evimizde oynadığımız Çaykur Rizespor maçı sonrası değerlendirmelerde bulundu.
Teknik Direktörümüz, oyuncularımızın son ana kadar maçı çevirmeye çalıştığının altını çizerek, “Rakibimizi tebrik ediyorum. Bugün hak ettikleri bir galibiyet aldılar. Birçok gol pozisyonundan yararlanamadık. Maç farklı bir şekilde bitebilirdi, ilk ve ikinci yarıda değerlendiremediğimiz fırsatlar vardı. Bunları değerlendirebilseydik skor başka olabilirdi. İyi ve kötü olmak üzere iki farklı yanlarımız elbette vardı, ilk yarıda golleri yedikten sonra ister istemez oyuncuların üzerinde endişe devreye giriyor. İkinci yarı başlangıcında 2 değişiklik yaparak sahaya o şekilde çıktık, belki de en iyi olduğumuz anlarda ise 3. golü kalemizde gördük. Buna rağmen takımımız maçı çevirebileceğine inandı. Herkes oyunun son anlarına kadar mücadele etti, maalesef 3. gol gelmedi ve istemediğimiz bir skorla maçı tamamladık. Çalışmaya devam etmeliyiz. Kolay değil, 10 tane yeni oyuncumuz var. Trabzonspor’a, takıma alışmaya çalışıyorlar. Bunların arasında yine birçok genç oyuncumuz da var. Her şey için bir süreç gerekecek. Şu an yapmamız gereken şey, çalışmaya devam ederek takımı tekrardan hak ettiği yerlere ulaştırmak” dedi.
Nenad Bjelica, futbolcumuz Umut Bozok ve Anastasios Bakasetas ile ilgili ise sorulan soruya şu şekilde yanıt verdi: “Türkiye A Milli Takımı’nda oynayan bir oyuncudan bahsediyoruz. Belki en iyi formunda olmayabilir ama kariyerine ve insani yönüne baktığınızda eleştiriler çok doğru ve adaletli olmayabilir. Ben de elimden geleni yapmaya çalışıyorum, o an en iyi oyuncuları oynatmaya çalışıyorum. Siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız? Geçen sezonu değerlendirecek olursak, Umut Bozok bizimle oynadığı 8 maçta 5 gol attı. Milli takımda da oynayan, elinden geleni her yerde yapmaya çalışan Türk bir oyuncunun neden herkes tarafından değersizleştirilmeye çalışıldığını anlamıyorum. O da elinden geleni yapmaya çalışıyor. Böyle bir kötü maç çıkardığında hemen baskının ona geldiği durumda, bunun onun üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi ben telafi edip, tekrar üzerine koyması ve geliştirmesini sağlamak zorundayım. Bu da önümüzde bir sıkıntı yaratıyor. Örneğin geçen sezon bizim geldiğimiz süreçten bu yana Maxi Gomez 8 maçta gol atamadı. Umut Bozok yine sezon öncesi kampında çok iyiydi. Belki de kampta en çok oyuncuydu. Her gün mücadelesini vermeye çalıştı. Bugün iyi değildi ama bu da eleştirileri bu düzeyde hak ettiği anlamına kesinlikle gelmiyor. Belki en iyi gününde değildi ama onunla beraber iyi olmayan en az 5-6 oyuncu daha vardı. Neden Umut Bozok olduğunda bu kadar baskı oluşturuluyor? Bunu anlamıyorum. Bakasetas’a ise bazen biraz daha defansif anlamda görev verdiğim anlar olabiliyor, ikinci yarı Kourbelis ile beraber görev aldılar. Bu maçtan önce ve diğer maçlarda ise ön taraftaydı yani aynı roldeydi.”
Teknik Direktörümüz, takım ruhuna katkı sağlamayan oyuncuların bizimle beraber olmayacağını vurgulayarak, “Kazanma arzusu her zaman olacak, hiçbir zaman eksik olmayacak. Rakibimiz ve bizi değerlendirdiğinizde onlar takım olmayı başardı ve daha çok takım gibi gözüktü. Biz bugün takım ruhunu gösteremedik. O inancı gösteremedik. Aramıza katılan birçok genç oyuncular var, adapte olabilmesi ve Trabzonspor seviyesine çıkması için sabır göstermeliyiz. Onlar geleceği olan oyuncular. Onların da öğrenmeleri gereken çok şey var. Aramıza katılan 10 yeni oyuncu var, onların da o ritme ayak uydurabilmeleri için zaman gerekiyor. Yapacağımız çalışmalarda takım ruhunu göstermemiz gerekiyor. Aynı otobüsün içerisindeki 11 kişiden takım oluşturamazsınız, bir takım oldukları anlamına gelmez. Benim işim, hepsini bir araya getirip takım ruhunu oluşturabilmek. Bunun önünde buna katılamayan, ruha katkı sağlayamayan kim olursa olsun, ne pahasına olursa olsun bizimle beraber olmayacak. Eğer o takım ruhuna katkı sağlamak istemeyen, parça olmak istemeyen kim olursa olsun bizimle beraber olamayacak. Takım içerisinde kafa olarak yer almayan kim varsa bizimle beraber olmayacak” cümlelerine yer verdi.
Nenad Bjelica, önümüzdeki Kasımpaşa maçına kadar her açıdan iyi bir şekilde hazırlanmak için yarından itibaren antrenmanların devam edeceğini söyleyerek, “Yarın toparlanma antrenmanımız var. Bu antrenmandan sonra Pazartesi bir idmanımız daha olacak, hafta boyunca maça kadar devam edeceğiz. Cuma günü oynayacağımız Kasımpaşa maçında hem fizik hem taktik anlamında hazır hale geleceğiz. Başkanımızla, Asbaşkanımızla ve yönetim kurulu üyelerimizle günün tüm saatinde çalışma yapıyoruz. Transfer kolay bir iş değil. Biz de aramıza yeni katılacak oyuncularla beraber takımı güçlendireceğiz. O isimlerle beraber sonraki maçlarda kimsenin pozisyonunun, formasının garanti olmayacağı bir takım oluşturacağız. Otobüsteki 11 kişi örneğinden bahsetmiştim, hedefim ve bugüne kadar çalıştırdığım tüm takımlarda takım ruhu konusunda başarılı oldum. Yeterli vaktim olursa, 11 kişiden iyi bir takım oluşturmak için mücadele vermeye devam edeceğim. Bugün bu kulüpten daha büyük hiçbir isim yok. Belki aramızda olan arkadaşlarımız kulüpten daha büyük olduğunu düşünebilir ama kesinlikle böyle bir şey yok. Hiç kimse Trabzonspor’dan büyük değildir” ifadelerini kullandı.
Teknik Direktörümüz, açıklamalarının son bölümünde ise şu cümlelere yer verdi: “Bizim mücadelemiz iyi bir takım kurabilmek. Ben de isterdim transferlerin erkenden aramızda olmasını ama bazen bu süreç maalesef uzayabiliyor. Bu süreçlerin içerisinde birçok yön ve insan var. Oyuncunun takımı, biz ve oyuncu var. Talepler var. Bu süreçler kimsenin istemeyeceği şekilde uzayabiliyor. Sezon kapanana kadar 20 gün süre var, biz de bu süreçten faydalanacağız ve en iyi oyuncuları aramıza katarak taraftarımızın gurur duyacağı bir takım izlettireceğiz. Takımımda her zaman savaşmaya ve başarıya aç oyuncuların olmasını istiyorum ve beklentim de bu yönde. Bunu oluşturmaya çalışıyorum.”