Asbaşkanımız Zeyyat Kafkas, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde gerçekleştirilen mazbata töreninin ardından; kongre süreci, hakem hataları ve arazi tahsisi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“Hepimizin bu yaşananlara bir tepkisi,üzüntüsü var”
Kongre süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Asbaşkanımız Zeyyat Kafkas, “Kongreye katılım için tüm camiamıza ve delegelerimize teşekkür ederiz. Sevgi, saygı ve hoşgörü içerisinde bir kongre sürecini geride bıraktık. 2585 üyemizin katıldığı genel kurulda yönetim kurulumuza 1581 oy çıktı. Tabii, bir gece önceki Trabzonspor maçının sonucundan dolayı bir tepki var. Neden var olduğunu biliyoruz. Çünkü çok iyi bir Trabzonspor taraftarı olan Sayın Ertuğrul Doğan’ın verdiği tepkiyi ve yaşadığı üzüntüyü gördükten sonra taraftarımızın da bu tepkiyi vermesi normaldir. Ama bir gerçek de var ki, altını çizmek istiyorum; kongrede biliyorsunuz kurullarımızın da seçimi yapıldı. Denetleme Kurulu’na 748 oy verildi, Disiplin Kurulu’na da 750 oy verildi. Onlar da bir hayli düşük oy aldı. Dolayısıyla sicil kurulundaki beş adaylı kongrede, tamamen oraya konsantre olarak insanların gelip sicil kuruluna tam oy vermeleri bunu açıklıyor. Tepki var mıydı; derseniz, tabii ki vardı. Sayın Başkanımızın tepkisi ortada. O da bir taraftar, o da bir kulüp başkanı. Hepimizin bu yaşananlara bir tepkisi, bir üzüntüsü var. Bu da gayet doğal. Gereken dersleri ve mesajları alıyoruz” diye konuştu.
“Özellikle 5 maçımızda çok ciddi hakem hatalarına maruz kaldık”
Hakem hataları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kafkas açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bu sene ligde bir orta oyunu oynanıyor. Burada sanki roller biçilmiş. Belli takımlar üzerine ciddi şekilde gidiliyor. Biz mevcut federasyona destek veren bir kulübüz. Destek vermemizin birinci nedeni Trabzonsporlu duruşumuzdur. Eski başkanımızın aday olması bizi ziyadesiyle memnun etmiştir. Biz de kendisine sonsuz destek verdik. Kendisi de her konuşmasında Başkanımız Ertuğrul Doğan’a minnetlerini dile getirmiştir. Ama ortada bir gerçek var. Özellikle 5 maçımızda çok ciddi hakem hatalarına maruz kaldık. Bu hataların bir bedeli olmalıdır. Biz Sayın Hacıosmanoğlu’nu seviyoruz, ama Trabzonspor’u daha çok seviyoruz. Dolayısıyla Trabzonspor’un hakkının yendiği yerde ne Sayın Hacıosmanoğlu’nun ne de bir başkasının durumu, pozisyonu bizi ilgilendirmez. Biz Trabzonspor’u tercih ediyoruz. Burada nöbetçiyiz. Biz Trabzon şehrini ve tüm dünyadaki Trabzonspor taraftarını temsil ediyoruz. Dolayısıyla hakkımızın yendiği her yerde sesimizi en yüksek şekilde çıkarmak bizim en doğal hakkımızdır. Sayın Hacıosmanoğlu’ndan beklentimiz buna bir reaksiyon göstermesi ve sorumluları ortaya çıkarmasıdır. Bir başka taraftan da kendisine bir operasyon yapıldığı söylentileri var. Olabilir; o zaman müdahale edeceksiniz. Müdahale etmesi gereken ve burada kalemi kırması gereken kişi Sayın Hacıosmanoğlu’dur. Bizim beklentimiz bu yöndedir. Kendisine olan inancımız devam etmektedir. Ama bunun çok sürmeyeceğini de ifade etmek istiyorum. Çünkü kendisinden bir reaksiyon bekliyoruz.”
“Trabzonspor’un ekonomik anlamda kendi ayakları üzerinde durabilmesi için projeler geliştirmesi, en önemli işimiz”
Arazi tahsisi konusu ile ilgili de konuşan Asbaşkanımız Kafkas; “Trabzon şehri kuruluşundan beri bu ülkede hep vatansever, her zaman devletinin yanında olmuş, cephelerde hep en önde savaşmış bir şehir ve onun evlatlarıdır. Dolayısıyla ben bu ülkenin Trabzon şehrine çok borcu olduğunu düşünüyorum. Biz kendi içimizdeki tartışmalardan ve anlamsız sürtüşmelerden yıllardır oyalanmışız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 1994’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken, dönemin kulüp başkanı Sayın Faruk Özak’ın Kartal’da 29 yıllığına aldığı tesis dışında Trabzonspor’a hiçbir tahsis yapılmamıştır” diyerek şöyle devam etti:
“Bu çok üzücüdür. Nereden bakarsanız bakın, bir açıklaması da yoktur. Ama buna rağmen hiçbir zaman çok büyük tepkiler veren, isyan çıkartan bir şehir olmadık. Çünkü özgüveni olan Trabzon insanı her zaman kendi yağında kavrulmasını ve camianın bütünüyle, gücüyle, insanların katkısıyla bu günlere gelmeyi başarmıştır. Ama bugün İstanbul’daki ilçe takımların başkanlarının açıklamalarına baktığınız zaman birisi sadece son iki yılda 7 tane arsa tahsisi, diğeri 13 tane arsa tahsisi, öbürü ise yaptıkları arsa tahsisi ile bugün 3 milyon Euro’ya varan villa satışlarını gururla anlatmaları ortada. Bu bizi gerçekten onlar adına üzmüyor. İşlerini yapmışlar, tebrik ediyoruz. Biz de Trabzonspor olarak artık hakkımızı istiyoruz. Bunun kongre öncesinde önemli görüşmeler yaptık. Sayın Başkanımız Doğan’ın nezdinde Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum ve Bakan Yardımcımız Sayın Ömer Bulut’u ziyaret ettik. Kendilerine Trabzon’da daha önce Büyükşehir Belediye Başkanımızın da görüşünü aldığımız iki arsa için talepte bulunduk. Resmi başvurularımızı yaptık. Kendisi derhal bununla ilgili girişimlerde bulunacağını ve Trabzonspor’a tahsis edileceği sözünü verdi. Buradan kendisine tekrar teşekkür ediyorum. Bu konuda bir aksama yaşanacağını da ummuyorum. Ama tabii ki bahsettiğim gibi Trabzonspor’un ekonomik anlamda güçlenmesini istemeyen çevreler bunlara engel olmaya çalışabilirler. Ancak sonuca ulaşacaklarını zannetmiyorum. Bu iki arazi özellikle çok kısa sürede sonuçlanacaktır. Önümüzdeki günlerde Trabzonlu siyasetçilerimizle tekrar Bakanımızı ziyaret edeceğiz. Yaptığımız başvurunun sonuç belgesini de alıp geri döneceğiz. Bunun hazırlığı içerisindeyiz. Diğer taraftan, yine Başkanımız Sayın Doğan’ın 4,5 aydır İstanbul’da uğraştığı bir arsa tahsisi vardı. Onu da Sayın Bakanımıza sunduk ve kendisi de başkanımıza çalışmalarımızdan ötürü teşekkür etti. Doğru noktada, doğru yerler bulduğumuzu dile getirdi. Onların da Trabzonspor’a tahsisi için yeni yönetim kurulumuzla birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızdan bir randevu alıp kendisinden talep edeceğiz. Tabii şimdi herkes düşünebilir: İstanbul’un ilçe temsilci takımları ve Trabzonspor dışında başka kulüp yok mu? Tabii ki var. Ancak büyükşehirlerde futbolun öncüleri bu kulüpler. Türkiye’de futbol varsa, bugüne kadar başarılı olmuş bu dört takımın bu imkânları alması hakkıdır diye düşünüyorum. Onların Avrupa’da getireceği başarılar, diğer takımlara da mutlaka katkı verecektir. Biz, bu konuda bundan sonra daha agresif davranacağız. Yönetim kurulumuzda da bu görevler başkanımız tarafından dağıtıldı. Daha agresif bir şekilde Trabzonspor’un ekonomik anlamda kendi ayakları üzerinde durabilmesi için projeler geliştirilmesi konusunda en önemli işimiz diyebilirim.”