Gün geçmiyor ki siyasi iktidarın eline geçirdiği devlet aygıtını pervasızca kullandığı bir olay yaşanmasın.

Gün geçmiyor ki siyasi iktidarın eline geçirdiği devlet aygıtını pervasızca kullandığı bir olay yaşanmasın.

Gün geçmiyor ki siyasi iktidarın eline geçirdiği devlet aygıtını pervasızca kullandığı bir olay yaşanmasın.

Beşikdüzü ilçemizde bir eğitim kurumunda (Beşikdüzü Anadolu Lisesi) AKP Gençlik Kolları kongresinin yapılması hukuk tanımazlığın geldiği nokta ve yönetim anlayışındaki çürümüşlüğün boyutu açısından ibret vericidir.

Bu olay daha önce ülkemizin başka illerinde de tanıklık ettiğimiz eğitim kurumlarının bir siyasi çalışma alanı haline getirilerek ideolojik bir hegemonya tesis edilmesi çabasının bir örneğidir.

Eğitim kurumları, her türlü siyasi faaliyetten bağımsız, demokratik düşüncenin, sorgulamanın ve bilimsel bilginin hâkim olduğu yerler olmalıdır.  

İktidarın yasaları ve hukuku çiğneyerek eğitim sistemimizi kökünden çürütme tehlikesi yarattığı koşullarda eğitim yöneticilerinin okulları bir siyasi çalışmanın ve ajandanın aracı haline getirmesi açıkça  “görevi kötüye kullanmak” suçunu oluşturmaktadır. Sorumlular hakkında derhal soruşturma açılarak gereği yapılmalıdır. 

Yaşanılan bu olay eğitim kurumlarında liyakatsiz yöneticilerin varlığından kaynaklanmaktadır.  Liyakattan çok iktidara sadakatin esas olduğu kamu idaresinde hukuk eğilip bükülür ve nihayet ortadan kaldırılır. Oysa bir kamu görevlisi her koşulda hukuka riayet etmeli, tarafsızlık ve bağımsızlık içinde kamu yararını esas almalıdır. Özellikle eğitim kurumu  yöneticilerinin bu kriterlere uygun şekilde davranması aynı zamanda çocuğun üstün yararını gözetme sorumluluğunun da gereğidir. 

Uyarıyoruz!

Eğitim kurumlarının siyasi çalışma ve propaganda alanı haline getirilmesi eğitim sisteminin tarafsızlığı ilkesinin açıktan ihlali anlamına gelmektedir. 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve ilgili yasalar, kamu kurumlarında ve okullarda siyasi çalışma ve propaganda yapılmasını açıkça yasaklamaktadır.

“ Hukuk herkes için bağlayıcıdır “

Bugün iktidarın ve onun çizgisindeki siyasal kadroların hukuku ayaklar altına alan, yasa tanımaz tutumlarının ülkeyi getirdiği vahim tablon ortadadır. Okullar ve diğer eğitim kurumları iktidarın keyfi olarak siyasi faaliyet yapabilecekleri mekânlar değildir. 

Hatırlatmak isteriz ki hukuk kuralları toplumun sadece belli bir kesimi için değil, siyasi iktidar bileşenleri dâhil herkesin eşit derecede uyması gereken kurallardır. 

Yıllardır eğitim sistemini ve eğitim kurumlarını adım adım çöküşe sürükleyenler, okullarımızı ve öğrencilerimizi siyasi faaliyet ve propagandalarına alet etmekten derhal vazgeçmelidir.

Eğitim Sen olarak, bu tür olaylara karşı takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyor, eğitim yöneticilerini hukuki sorumluluklarını unutmayarak okulları ve öğrencileri bu tür siyasi manipülasyonlara alet etmemeleri konusunda bir kez daha uyarıyoruz. 

Arif Arslan

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.