Teknik Direktörümüz Abdullah Avcı, Ziraat Türkiye Kupası Son 16 Turu maçında deplasmanda oynadığımız ve 2-1 kazandığımız Gençlerbirliği maçı sonrası değerlendirmelerde bulundu.
Teknik Direktörümüz, maçın oynandığı Eryaman Stadyumu’nun ve diğer stadyumların kötü zeminlerinin Türkiye Futbol Federasyonu tarafından denetlenmesi gerektiğini ve bunun Türk futboluna katkısının olacağını belirterek, “Futbolun her yerinde çalışmış biri olarak söylüyorum, bu oyunun birleştirme gücü var. Deprem oluyor, doğal felaketler oluyor, hastalıklar ve pandemi oluyor ama futbol oynanıyor. Bu oyunun insanlar üzerinde iyileştirme gücü var. Biz futbol ailesi olarak bu oyunu iyileştirme gücü olan oyuna biz aynı şekilde yardımcı oluyor muyuz? Futbol ailesi olarak herkesten bahsediyorum, oluyor muyuz? Bugün bu stadyumda, bu zeminde ve sadece burası için değil diğer yerler için de söylüyorum; ne Gençlerbirliği ne Ankaragücü ne de Erzincanspor oynamak istiyor. Yanlış bilmiyorsam bu zeminde iki hafta önce genç bir oyuncunun çaprazı koptu. 4 sene önce benim bir oyuncumun da yine bir Gençlerbirliği maçında öyle olmuştu. Futbol düzgün bir zeminle oynanan hatta çimin de oranları olan bir oyundur. Bunun Türkiye Futbol Federasyonu tarafından Türk futbolunun gelişimine katkı sağlaması için denetlenmesi lazım. Bugün kazandık, iyi de oynadık diye düşünüyorum. Belki oyunu daha evvelden koparabilirdik. Yediğimiz golü görüyorsunuz, top dışarı çıkıp içeri giriyor zeminden. Sakatlanma riski çok yüksek. Peki bu konuyla alakalı TFF ne yapıyor mesela? Ben bilmiyorum. Uzun zamandır böyle bir bilgilendirme de yok. Hatta Süper Kupa finali konusundan sonra da sesleri çıkmıyor, hastalandılar diye düşünüyorum. Hiçbir sesleri çıkmıyor. İstanbul’a maça gidiyoruz, Esenyurt’ta oynuyoruz kriterlere uygun değil. Sonra o takım 2 hafta sonra Olimpiyat’ta oynuyor ve buna da müsaade ediliyor. Ya da bir deplasmana gidiyorsun stadın bir tarafı tamamen duvar. Nerede marka değeri? Tribünler bomboş. Kimse maça gelmiyor artık. Bu stadyumları daha iyi hale nasıl getirebiliriz, bu oyunu biz teknik adamlar daha iyi nasıl hızlandırırız, yöneticiler nasıl demeçler vermeli. Bunları gözden geçirmemiz lazım. Son bir kez daha söylüyorum; bu ailenin, dilimizi, üslubumuzu değiştirmediğimiz sürece kalbimizi ve yüreğimizi dönüştüremeyiz. Ben 2 sene önce şampiyon takımın teknik direktörüyüm. 2 gün sonra bitiyor yine hayat başlıyor. Lütfen bu oyunun güzel tarafını görelim ve futbol ailesi olarak katkı sağlayalım. Konuştum kapatıyorum hiçbir karşılığı yok, dönüş de olmayacak bunu da biliyorum” ifadelerine yer verdi.
Avcı, bozuk ve kötü zemin şartlarına rağmen oyuncularımızın gayet iyi oynadığını vurgulayarak şu cümlelere yer verdi: “Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bu şartlar altında bence iyi oyun oynadılar. İlk geçişte golü yedik, Gençlerbirliği de geçiş oyunu oynayan bir takım. Onları da tebrik ediyorum. Başlarında Sinan hoca var. Türk futboluna yeni bir teknik adam vizyonu katacak diye düşünüyorum. Geçen sene küme düşme hattından takımı kurtarıp bu sene de yukarı çıkmaya çalışıyorlar. Başarılar diliyorum. Oyuncularımı bu kadar zor şartlar altında geri dönüş sağladıkları için tebrik ediyorum. Çünkü Trabzonspor vazgeçmez, vazgeçmeden de devam edecek. Biz bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Bunu her takım yaşıyor ve yaşamaya devam edecek. Bu geçiş döneminde benim bütün ricam, taraftarlarımız bugüne kadar nasıl destek olduysa sonuna kadar bu şekilde destek olmalı. Onların bize vereceği destekle çok net bir şekilde bu süreçten geçeceğimizi düşünüyoruz. Ben Trabzonspor’da çok önemli duygular yaşadım. Trabzonspor’a borçluyum. Trabzonspor bana borçlu değil. Çok şey kattılar bize. Büyük bir camia. Taraftar bize desteği verdiği sürece adım adım doğru işler yapacağız. Geldiğimiz süreçten daha iyi bir noktadayız ama Trabzonspor’un beklentileri daha fazladır, bunu en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz.”
Teknik Direktörümüz; oyun, oyuncu ve transferle alakalı gelen sorulara ise şu şekilde yanıt verdi: “Umut Bozok ile ilgili şu ana kadar MKE Ankaragücü tarafından bir şey gelmedi. Olsaydı oyuncum orada, Emre Belözoğlu beni arardı. Ben Thomas’ı alırken Nuri Şahin’i aradım, Dortmund’ta çünkü. Umut Bozok ile ilgili bir durum olsaydı Emre Belözoğlu beni arardı. Genç oyuncuları pek oynatamıyorum, bugün aslında Göktan’ın sakatlık ve hastalığı vardı ve yeni yeni iyileşti. Bildiğiniz üzere Afrika Kupası’nda 2 oyuncumuz finale kaldılar. Bir tanesi hiç oynamıyor. Nijerya’dan sakat diye takımına giden oyuncu 8 maç oynadı bizimkisi hem takımda hem de daha oynamadı. Finale kaldılar. Herhalde önümüzdeki haftadan sonra onların katılımı olacak. Transfer için son gün yarın. Olur mu olmaz mı bakacağız, bilmiyorum. Olmasa da Trabzonspor için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Dikine ve enine pası, 2014’te Almanya’da analiz ederek Türkiye’ye getiren benim. Trabzonspor’da çalıştığım ilk süreçte enine ve dikinede birinci olan takımdık. Bunu ne kadar söylesek de algıyla devam edecek. Bunu oyuncu profili belirliyor. Bugün mesela zemin iyi olsa oyun daha da hızlanırdı. Bunu televizyon başındakiler yorumlarken daha gerçekçi ve doğru yorumlayabilir diye düşünüyorum. Nasıl yorumlayacaklarını biliyorum ama daha gerçekçi ve doğru yorumlamalılar. Hızlandırmak istiyorum ama algılar değişmeyecek. Bugün bana sorsan 7-8 tane transfer derim ama öncelik Trabzonspor’un menfaatidir. Devre arası transfer de zordur. Yarın son gün. Ben illa transfer yapmak için transfer yapmam. Batan geminin mallarını alıp günü geçiştirmek benim için uygun değil. Olmazsa böyle devam edeceğiz, taraftarlarımız da bunu bilsin. Biz Trabzonspor’un menfaatlerine göre hareket ediyoruz. Ben burayı çok seviyorum. Trabzonspor bana çok şey katmıştır. Ben Trabzonspor’a borçluyum. Bunu tekrardan üstüne basa basa söylemek istiyorum.”