Başkan Pulat herkes kuranı Kerim’e karşı saygılı olmak zorundadır

Başkan Pulat herkes kuranı Kerim’e karşı saygılı olmak zorundadır

Yeniden refah Partisi Trabzon il başkanı Süleyman Pulat Bir sivil toplum örgütü tarafından şehrimizde düzenlenen, "Laiklik ve Milliyetçilik" konferasında, İslam'da reform adına bazı Kur'an ayetlerinin değiştirilmesine yönelik iddiaların doğruluğuna inanmak istemiyoruz.
Şayet 'İslam'da reform yapılarak, evrensel hukuk ilkeleri ve insan hakları ile çelişen ayetlerin modern hukuka uyarlanması gerektiği' şeklindeki iddialar doğru ise, çok vahim bir durumla karşı karşıyayız.
Böyle bir ifadeyi İslam kimliği adı altında dile getiren bir kişi, İslam'ın yalnızca namaz kılmak ve oruç tutmaktan ibaret olmadığını; aynı zamanda derin bir fikir hareketi olduğunu göz ardı edecek kadar İslam'ın özünden bihaber bir tutum sergilemektedir.
Eğer böyle bir açıklama, İslam kimliği yerine farklı bir kimlik adı altında yapılıyorsa, bu durumda da yüce Rabbimiz, Bakara Suresi 204. ayetinde şöyle buyurarak bizlere bir cevap sunmaktadır: 'İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkındaki sözleri senin hoşuna gider ve kalbindeki Allah'ı şahit tutar.' Bu ayet, müminlere bu tür insanların tarih boyunca karşılarına çıkabileceğini haber vermektedir. 
Söylendiği iddia edilen sözlere bakıldığında 'evrensellik' ve 'insan hakları' gibi kavramlar kulağa hoş gelse de, bu kişilere Kur'an'ın hangi ayetinin evrenselliğe veya insan haklarına aykırı olduğunu sorsak tek bir örnek bile gösteremezler.
Ayrıca, söylenen iddiaların bir felsefeci profesör tarafından dile getirilmesi, meselenin vahametini daha da artırmıştır. Zira ülkemizde 'etik davranış' ifadesinin kullanılmaya başlanmasının üzerinden henüz bir asır dahi geçmemişken, 14 asır önce Kur'an ve sünnette etik davranışın temelleri müslümanlara açıkça sunulmuştur.
Peygamber Erendimiz (s.a.v) 'Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim' buyururken, ahlaklı ve erdemli bir toplum inşa etmeyi amaçlamıştır.
Evrensellik ve insan hakları adına İslam'ın geri kalmışlığından dem vuranlara şu soruyu sormak isteriz:
Hemen yanı başımızda, kadın, çocuk, yaşlı demeden barbarca insanları katleden İsrail terör devletiyle ilgili herhangi bir açıklamaları bulunmakta mıdır? Ya da şehrimizde böyle bir konuşmanın yapılmasına zemin hazırlayanların, Filistin'deki soykırım hakkında herhangi bir beyanatları var mıdır? Tüm dünyada zulüm yaygınlaşırken, bu zulme sessiz kalıp İslam veKur'an ile uğraşmak, açık bir şekilde dine yönelik bir saldırı ve İslam düşmanlığıdır.
Şehrimizde düzenlenen 'Laiklik ve Milliyetçilik' adlı konferansta söylendiği iddia edilen ifadelerden yola çıkarak şu tespiti yapmak mümkündür:
Milliyetçilik çerçevesinde böyle bir ifadenin kullanılması doğru görünmemektedir. Ancak, henüz net bir tanımı yapılmamış olan laiklik kavramı üzerinden yapılan açıklamalar, bize şunu göstermektedir: Yeni anayasa çalışmalarının yapıldığı bu dönemde, toplumu doğrudan ilgilendiren anayasa maddelerinin ve ifadelerinin, halkın tamamı tarafından açıkça anlaşılabilecek şekilde netleştirilmesi artık zaruri hale gelmiştir.
Bu konuda hem hükümeti hem de tüm siyasi partileri sorumluluk almaya davet ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.

Arif Arslan

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.