Teknik Direktör Şenol Güneş, Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu’nun 17. haftasında oynadığı Sipay Bodrum FK maçı sonrası değerlendirmelerde bulundu.
Teknik Direktörümüz Şenol Güneş, kazanmanın önemli olduğunu vurgulayarak, “Bugün bulunduğumuz konum itibarıyla kazanmaya daha çok ihtiyacımız vardı. Oyun olarak doğru durduk. Rakibin defansta kalacağını biliyorduk. İkinci bölgeden birinci bölgeye kadar çekildiler. Oyun doğru. Hücumda da kanatlardan ve ortadan hücuma gitmeye çalıştık ama yavaş oynadık. Onun dışında doğruyduk. Şutları daha fazla atabilirdik. Sonda attığımız şut gibi birkaç tane daha önce de şut atmıştık. En büyük hatamız çok basit top kayıpları yapmamız. Çünkü bu tip oyunlarda topu hızlı çevirip o basit top kayıplarını yapmamamız gerekiyor. Her yaptığımız basit top kaybından sonra top bize tehlike olarak geldi. Dolayısıyla rakibin etkili atakları oldu. Ben o doğru oyunun biraz dikkatle, pas isabeti ve hızlı oyun çevresiyle daha iyi olacağını düşünüyorum. Çünkü bu tamamen farklı bir maç. Zaten Bodrumspor 2-3 senedir aynı oyun yapısıyla oynuyor. Savunmada kalıp hızlı hücuma çıkabilen bir takım. Öndeki hızlı oyuncuları kullanmaya çalışıyor. Bunu da bugün iyi yapmaya çalıştılar. Diğer maçlara da baktığımızda gol yeme sayısı oldukça düşük. Hücuma çıktığı zaman tehlike sayısı da fazla olmuyordu. Bugün verdiğimiz pozisyonların 3-4 tanesi bizden kaynaklı. Çok basit. Ayağımızdaki topu rakibe attık. Kazanmak önemliydi. Zor bir dönemde üzerimizde yük olmuşken ki oyun da bazen gelmeyince bazı oyuncuların pas kayıpları, top kayıplarının daha fazla olduğunu gördüm. Pedro’nun olağanüstü vuruşuyla aldığımız bir maç oldu. Hücumda Anthony Nwakaeme etkili toplar tuttu. Onları daha etkili çıkarıp gol de bulabilirdik. Maçın sonunda 3 puanla ayrılmak önemliydi. Bundan sonra yeni bir başlangıç olmasını diliyorum. Sizin de bildiğiniz gibi bazı mevkilerde eksiklik oyun akışını da etkiliyor. Çünkü geriden hem oyun kurmak gerekiyor hücum ettiğiniz zaman hem de rakibin duruşuna göre pozisyon alması gerekiyor ama biz orada oynattığımız oyuncular şu anda oranın oyuncuları değil. Dolayısıyla bunun da sıkıntısı var. Herkes elinden gelen gayreti gösterdi. Tebrik ediyorum oyuncuları. Teşekkür ediyorum oyuncularımıza ve taraftarımıza.” ifadelerini kullandı.
Teknik Direktörümüz Güneş, Kaptanımız Uğurcan Çakır ile ilgili soruya şu yanıtı verdi:
Yetenekleri var. Hem kendi karakteri hem de oyuncu karakteri güçlü. Kaleci de oyuncu da zaman zaman sıkıntılı dönemler geçirebilir. O sıkıntılı dönemde de konuşmuştum onunla. Bunlar geçici şeylerdi. Önemli olan, bu başarılı dönemini devam ettirmesi. Benim de bir şey söylememe gerek yok. Siz de gördünüz, bunu herkes görüyor. Hani göründüğü gibi bir şey artı deyip de bozmamak lazım. Devamlılık diliyorum. Şu anda Türkiye’nin en iyi kalecisi durumunda.
Teknik Direktörümüz Güneş açıklamalarının son bölümünde şunları söyledi:
Daha ilk girdiği pozisyonda Ali Şahin. Ali zaten kontrolsüz oynayabilir. Ben artık tedirginleştim. Çünkü bir sarı kart gördük. İlk hamlede. Peki rakiplere neden göstermiyorsun? Bugün kaç defa oldu öyle pozisyon? Geçen de göstermedi. Peki rakibe bir haksızlık yaptığı pozisyon hatırlıyor musunuz? Yok. Takdir haklarına bakın, oyunu ağırlaştırıyor. Her pozisyonda yatıyorlar, faul bile değil. Her pozisyonda yatıyorlar. Rakip oyunu oynatmıyor, soğutuyor. Ondan sonra adam yavaş oynuyor. Hiç kart göstermiyorsun. Sonlara doğru bir kaleciye gösterdin. Benim ilk pozisyonda 1-0 öne geçtikten sonra Mendy'e pat diye gösteriyorsun. Gelecek hafta yok. Geçen hafta Serdar'a yaptınız. Yani bizim evet, eksiklerimiz de var ama yeter artık. Sizin vurmanız gerekmez ki. İmtihana mı gönderiyorsunuz buraya? Bu yakışmıyor, bu doğru bir şey değil. Bizim oyuncuda da o konularda hiç eğitmedik. Belki ona eğitmemiz lazım. Rakipten oyuncu sakatlanıyor. Pozisyonu hakem görüyor. Rakip oyuncular da atağı yapıyor. Top bize geliyor. Bizimkiler dışarı atıp oyunu durduruyor. Onların durdurması lazım. Doğrusunu yaptılar aslında centilmenlik… Bir yanlış varsa o yanlışa ben yanlış yaparak yardımcı olmuyorum. Yanlışı büyütüyorum demektir. Bunu hakem düzeltecek.
Diğer konuya gelecek olursak. Benim görevim gelene hoş geldin demektir. Bekledim. Ama daha önceden planlanmış bir şey yaptı. Oyuncuya da söylemiş, bana söyleneni söylüyorum. Benim kamuoyuna verdiğim beyanatı kendi kafasında kurgulamış. Ben ölüler üzerinden kendine menfaat sağlayıp da duygu sömürüsü yapanları normal insan olarak görmem ben. Çünkü ölüm, yani benim ölümümle alakalı sözüm yok ki. Ben o deprem döneminde maçların oynanmasın dendiği zaman dedim ki "bunları böyle yaparak kazanamazsınız." Bunun ölürlerle ilgisi yok. Kulüplerle ilgili bir şey söylüyorum. Federasyonun aldığı kararla ilgili söylüyorum. Antep'te mesela maç oynanmaması gerekebilirdi. Hatay da öyle. Adana Demirspor oynadı. Adanaspor oynamadı. Malatya oynadı. Karma karışık bir şey. Adaletsiz bir şey. Ben bu doğru olmadığını söyledim. Hatay'da benim dünürüm var. Yakınını kaybetti. Ben Hatay’a yardıma gittim. Siz benimle güya aklımnca şark kurnazlığıyla bir şey söylemeye çalışıyorsunuz. Yakışmıyor. İkincisi de hoş geldin demek benim görevim. Ondan sonra kendini kaybediyorsun, otur oturduğun yerde. Allah yolunu açık etsin.